Hey! Yaşıyor musun? Eğer yaşıyorsan beni oku.

Merhaba. Bu mektubu okuyorsan hala yaşıyorsun demektir ve umarım bu mektubu; sevdiğin, aşık olduğun adamın göğsünde yatarak güvenli ve huzur dolu bir şekilde okuyorsundur. Ve tekrar umarım hayallerine kavuşmuş mutlu biri olarak yaşıyorsundur. Şuanda tek amacı 'bu şehirden kaçıp gitmek' olan biriyim ve senin başaracağına inanıyorum.Giderken bu şehirde birçok şey bırakmış olacaksın ya da oldun.. Sana biraz 16 yaşından bahsedeceğim. Unutmuşsundur belki. Lise2'nin başlarındayız sen birine aşık oldun, okullarınız farklı. herneyse sevgilisiniz. Sana her gün seni çok sevdiğini ve seni bırakmayacağını söyledi sen safsın ona inandın. 5 ay boyunca herşeyi yaptınız. Yeri geldi okuldan kaçtınız, yeri geldi ders çalıştınız, yeri geldi ağladınız ve yeri geldi güldünüz. Ona her buluştuğunuzda sanki yıllardır görmüyormuş gibi sarıldın. Çünkü o senin herşeyin olmuştu. Her şeyin ilkiydi senin için. İlk yaranda o olacaktı ama bundan habersizdin. Birlikte sayısız hayal kurdunuz ve seni gerçek olacağına inandırdı. Onlayken mutlu, huzurlu, güvende hissediyordun, alışmıştın ona. Onca güzel düşüncenin tek bir mesajla imkansız hale gelmesi senin için kaldırılama hale geldi. Bu haldeyken tek yanında olan kişi annendi. Umarım şuan yaşıyordur ve onun kıymetini biliyorsundur. Çünkü sen ağlarken acına ortak olup ağlayan kişi annendi. Bunu sakın unutma. Tüm arkadaşların sana sırt çevirdiği o dönemde yalnızlığı dibine kadar yaşadın. Sınavların berbat denecek kadar düşüktü, ölmek istedin. Sonra tam 3 ay sonra annenin söylediği söz kulağında çınladı ''Kızım sana kimseden fayda yok, benden bile. Yalnız başınasın bu koca dünyada. İlerde kocanın eline bakma oku kızım. Oku ki İlayda demesinler sana 'İlayda Hanım' desinler. Arayan olma kızım aranan ol. Sen bekleme kapılarında onlar senin kapında beklesin.'' Annemin bu sözü öylesine iyi geldi ki bir annenin kızına verebileceği en güzel şeylerden biri benim için. Birazda sınıf öğretmeninin tavsiyeleriyle iyisin. Senin bu durgun, herkesten soyutlaşmış halini merak edip sordu sende dürüstçe anlattın. Derslerini neresinden yakalarsan kar senin için gibi cümleler kurdu. Eğer hayattaysa öğretmenini görmeye git derim. (SEHER KARAYILMAZ) Şuan derslerime sıkıca çalışıyorum çünkü son şansım ikimiz için de eğer ben çalışmazsam bu seni de etkileyecek. Umarım geç kalmamışımdır. Birazda hayalimizden bahsedelim. Psikolog olmak istiyorum.Ya da felsefe veya sosyoloji okumak istiyorum. Çünkü bunu seviyorum. İnsanlarla konuşmayı seviyorum. Onlara yol göstermeyi, onlara yardım etmeyi seviyorum. Umarım bunu başarmışsındır. Şuan nasılsın? Mutlu musun? Biliyor musun herkes gibi sende mutlu olmayı hak ediyorsun. Zaman hızlı geçiyor, biliyorum. Bunu okurken 26 yaşında olacaksın neredeyse yolu yarıladın. Sana küçük ama 16 yaşımın kazandırdığı birkaç tecrübe söyleyeceğim. Olmuyorsa zorlamaya gerek yok. Olacağı varsa olur, olurdu zaten. Git diyorlarsa git. Kalman sadece bir fazlalık olacak ve umarım şuan seni gerçekten seven, saygı gösteren, her halinle kabul eden bir adamla birliktesindir. Bu dünya umursanmayacak kadar kısa. Bırak içinden ne geliyorsa onu yap. Birileri bunu yaparsam ne düşünür diye düşünme. Canın istiyorsa yap. Olurda bir gün biri neden yaptın derse canım istedi yaptım de kimseye hesap vermek zorunda değilsin. Unutma, zaman geçtikçe yaptıklarından daha çok yapamadıkların için pişman olacaksın. Olurda bir kızın olursa ona 'ben böyleyim' demeyi öğret. Kimseye boyun eğmesin. ''o kız yapamaz'' diye sakın dedirtme. yapabilir çünkü. Olurda bir oğlun olursa ona da sevmeyi öğret. Yazının başından beri söylüyorum mutluluğu hak ediyorsun. İnşallah hayallerine ulaşmışsındır. Hoşçakal.