Time Travelled — 5 months

18 Haziran 2016'dan Bir Mektup

Jun 18, 2016 Nov 18, 2016

Peaceful right?

Moh, Dün neler oldu, hatırlıyor musun? Umarım hatırlamıyorsundur. Canım yanıyor çünkü. 13'ünde birçok şey oldu ve biz yollarımızı ayırdık. O ayırdı, ben kaldım. Şaşkın şaşkın. Çok canım yanıyor moh, üzgünüm. Sanırım unutacağım. Herkes öyle diyor çünkü. Herkes diyor, o bile. Dün sana olanlaro anlatacağım. Anlatacağım ki hatırla. Nasıl güzel sevdiğini hatırla. Nasıl rüyalarına girdiğini, sabahları nasıl acıdan ağladığını hatırla. Bana salak diyebilirsin, ama sevdin. Sevmedin mi? Deli gibi sevdin. Umarım onu unutmamış olursun, umarım geri döner. Dün 17'siydi. 13'ünde uzun uzun konuşmuştuk. İncitmek istemediğini söyledi beni. İlgi göstermek içinden gelmiyormuş. Hala sevdiğini söyledi ama herkesten bıkmış. Dayısından da. Eve gideceğini ve onları da umursamayacağını söyledi. Ne kadarını yaptı bilemem elbet. Unutma diye anlatıyorum Tuğba. Sevme böyle bir daha. Bunu hangi tarihe gönderirim bilmiyorum. Seviyorum seni ama yapamam, dedi. Anlayamadım. Ben ona yetemedim. Sevgim yetmedi. Aşkım yetmedi. Aşk değil miydi bu? Dün buluştuk, eşyaları kalmıştı ya sende. Özleminden bileğine parfümünü sıkmıştın. Kıyafetlerini koklamıştın çıkarıp. Senin içine sindiği gibi onlara da sinmişti Tolga'm. Onları vermek için buluştuk. Cemi de çağırdım ağlamamak için. Makyaj da yaptım ağlamamak için. Ama ne oldu biliyor musun? Ağladım. Deli gibi. Belki de o beni gülümserken görmek istedi ama ben ağladım. Belki de çabucak unutur bizi. İlkini. Bilemiyorum. Ben Tolga'yı tanıyamadım ki. Aldı karnemi, baktı. 90'dan aşağı ortalaman yok. Güzel dedi. Cem'in omzunda uyuyor gibi yapıyordun ona bakmamak için. Baksaydın ağlardın. Cem kaldırdı. (İkimiz de aynıyız ama sen yazıyorum arada ben, kafa mı kaldı?) Baktın gözlüğünün ardındaki gözlerine. Güneş gözlüğünü takmıştı. Numaralı o da. Amk körü. 38 derece havada İzmir'de dışarıda gezmek ne mantıksa? Metro girişindeydiniz. Kalktınız, Cem'in karnesini istedi. Cem buruşturup cebine koymuştu. Amk malı. İşte karne dediğin böyle olur, dedi. Gülemedin. Yürüdünüz Küçük'e doğru. Metronun tarafından karşıya geçerken yürümeye mecalin olmadığını hissettin. "Keşke şuradaki arabalar beni de uyutsalardı" diye düşündün. Keşke. Tolga bunu hissetti sanırım, tuttu sırtından ittirdi seni. Hem umursamak hem umursamamak, ne tuhaftın sen Tolga'm. Hem sevmek, hem gitmek. Biraz ilerleyince farkettin ki dayanamayacaksın. Cem'den gitmesini rica ettin. Kırmadı. Ağladın. Sarıldı sana, sıkı sıkı sarıldı. İçin böyle ısınmış mıydı hüzünle hiç? Öptü ağlayan gözlerinden. Öptü gözyaşından. Öptü giden adam. Yapma, dedin. Daha çok acıdı için. Sarıldın biraz daha yürüdünüz. İlk geldiğiniz Guitar Hero'nun sokağına yürürken. Neden? Neden gidiyordu? Sordun. Yapamıyorum Tuğba, dedi. Bıktım. Bıkmış. Belki de ilişkiyi ben zedelemiştim. O kadar çok ilgi istedin ki hiçbir şeyi olmayan birinden. Ama hayatına o girmişti değil mi? O gidemezdi. Ama gitti. Yürüdünüz, sen daha çok ağladın. Sıkı sıkı sarıldı. Ağlama, dedi. Nasıl ağlamayacaktım? Ne gerizekalısın amına koyayım. Seviyorken gidiyorsun, gözün yaşarmıyor. Kızsam mı sevsem mi bilemedim. Hala seviyorum zaten. Ağladın daha çok. Yapma, dedin. Beraber bunu atlatırız, bir şey istemem, dedin. Ne kadar dayanabilirsin, diye sordu. Yıllarca dayandın sen, biraz daha dayanırdın. İnanmadı. Ne yaşadın ki sen, dedi. Unutursun. Başkalarını seversin, başkaları çıkar karşına. Sen istemesen bile onlar gelirler, dedi. Hepsini reddederim, dedin. Seni istiyorum. Güldü. Ne yaşadın ki? Beni anlamıyorsun, dedi. "Sen de acı şeyler yaşadın ama beni anlayamazsın. Ben bıktım." Sahi ne yaşadın ki sen? Ne yaşamadın? Delirdin. Aşağılandın, sinirlendin. Dayısını örnek verdi. Ondan bile bıktım, dedi. "Sen dayına bana dokunduğun gibi mi dokunuyorsun" dedin. Yanlış anladı. Yanağına dokundun. "Böyle dokunduğumda..." Devamı gelmedi, gözleri öyle soğuktu ki. "Git" dedin. Gitmedi. Seven gitmez be Tuğba. Belki de sevemedi. Neyi hakettik ki biz? "Umursamıyorsun" dedin. "Umursasaydın gitmezdin." Sinirlendi. "Umursamıyor muyum" dedi. "Umursuyor musun ki?" "Bu umursamış halin mi?" "Gidiyorsun." Gitmezdi be. Ama gitti. "Ara Cem'i gelsin alsın seni" dedi. İstemedin. "Ver ben arayacağım" dedi. İstemedin. "Gitme." diyemedin. Ağladın. Anlamıyordu. Acımıyordu canı. "İyi ben gidiyorum." dedi. Gitti. Bu onu son görüşündü. Acıdı be. Çok acıdı. Öyle acıdı ki oturdun döner diye bekledin. Bekledim. Dönmedi. Hala seviyor musun onu? Hala duruyor mu o iki resminiz? İlkini silmişti Gözde. Alamamıştın geri. Albümü sildin mi? Lütfen unutma. Sevgine ihanet etme. Başka birini sevme. Acıtıyor. Önce ruhunu yakıyorlar, tutuşuyorsun. Isınıyorsun, seviyorsun. Sonra gidiyorlar. Okyanusu getirip gidiyorlar. Okyanusun ortasında ateş olup kalıyorsun. Sönüyorsun. Ruhun sönüyor. Okyanus doluyor taşıyor gözlerinden. Ne acı, sönerken ağlamak. *13/03 *iki hafta sonra ilk *13/06 *17/06 Gitti.

Load more comments

Sign in to FutureMe

or use your email address

Don't know your password? Sign in with an email link instead.

By signing in to FutureMe you agree to the Terms of use.

Create an account

or use your email address

You will receive a confirmation email

By signing in to FutureMe you agree to the Terms of use.

Share this FutureMe letter

Copy the link to your clipboard:

Or share directly via social media:

Why is this inappropriate?