A letter from Jun 01, 2023

Sevgili gelecekteki benliğim, Lütfen beni kabullen ve daha fazla özerime gelme. Eğer yeteri farkındalığa sahip olsaydım istediğin geçmiş olabilirdim. Ama zaten yeteri farkındalığa sahip olabilmen için istemeyeceğin şeyler yaptım. Bu yüzden şimdi geleceğe odaklan. İlkin öyle yazdım çünkü yazacağım şeyler seni biraz utandırabilir :) Kötü şeyler söyleme, sadece anla ve hiçbir duyguyu küçümseme. Bunu geçenşerde söyledim. "Artık hiçbir duyguyu küçümsemeyeceğim." Sen de ben ol ve sen de küçümseme. Çünkü zaten ben sen oldum ve artık küçümsememeye çalışacağım. Her neyse. Bugün 1 Haziran 2023 Perşembe ve saat da 17:43. Bu tarih istemesen bile sana bir şeyler hatırlatmıştır. 2 gün önce yani 30 Mayıs Salı sabahı 8'de uyandım ve 9'da bir minibüse bindim. Bir süre sonra da Memorial'da indim ve sağa 2 km yol yürüyüp Mehmet'i bekledim. Mehmet de bir süre sonra geldi ama küçük kalabalıktan hoşlanmadı ve bizi taksiye bindirdi. Tema parkından 75 parkına gittik. 25 lira tuttu. 4 çember almıştı. Spor parkında çemberleri direğe atma yarışması yaptık. Bir süre sonra iki kız bir oğlan geldi çember oyununu denemek istediler. Hiçbir de başaramadı ve gitti. Sonra arkalarından sarışın bir kız geldi. O başardı. Ben de gülümsüyorum ve Mehmet'in arkasındayım. Kızın sağ ön alanındaydım. Bana gamzelerimin güzel olduğunu söyledi. Daha önce kimse gamzelerimin güzel olduğunu söylememişti. Aslında gamzelerimin varlığını bir sene önce fark etmiştim (öğrenmiştim). Hatta Mehmet'e "sen değil arkandaki" dedi. Sonra "Sizden büyüğüm yaşamıyorum yanlış anlamayın" dedi. "Çok tatlısınız" dedi. Sonra yola koyuldu. Geri geri ilerlerken bana birazcık çekini bir sesle "İnstagramımı veriyim?" dedi. Hani önceden sizden büyüğüm yanlış anlamayın demişti ya benim de kafam karıştı acaba beni kandırıyor mu diye. Kararsız bir şekilde kafa hareketleri yaptım. Bir süre bakıştık sonra günümüze döndük. Mehmet'e ciddi miydi, kafam karıştı falan diyordum ki unuttuğu çantasını almaya geldi (Arkamdan geldi). Biraz daha bakıştığımızı söyleyebilirim. "Öyle bakma, heycanlanıyorum" dedi. Ve gitti :'( Kızın ismini bilmiyorum. Çok kısa bir süre sonra arkasından gidip instagramını almak istedim. Güler yüzlüydü, sarışını, epey tatlıydı. Bence aklına gelebilecek tüm kriterlere de uyardı. Eğer o an kafamı aşağı yukarı sallasaydım şu an çok daha farklı olabilirdi. İkinci gidişinde "Arkadaşlar ben aşık olmişem" dedi. Ben de gizemli kız ben de. Bundan sonra öyle bir kızız instagramını vermek isteyeceğini sanmıyorum ama öyle olsa bile ben sadece onun instagramını almak istiyorum. İnstagramını almak hayırlı olur muydu hiç sanmıyorum ama eğer alsaydım birbirimizi eğlendirir, birbirimize kaliteli espriler yapar, birbirimize bizi rahatsız eden üzen şeyleri söylerdik. Hatta belki buluşturduk. Beraber vakit geçirirdik. Yani bunlar her insanın hayali öyle değil mi? Hayalini kurmak gerçekten çok güzeldi. Onunki ilk gürüşte aşktı gibi görünüyor. Benimki de sanırım öyle oldu. Ama okulunu, adresini bırak ismini bile bilmiyorum. O benden ben de ondan hoşlanıyorum ama ikimiz de kaybolduk. O gün gerçekten kötü hissettiğimi söyleyebilirim. Çok uzun zamandır kendi kendime konuşuyordum ama o gün kendi kendime konuştum, şarkılar söyledim. Onu hatırlatacak şarkı olarak Sena Şener'in Bak Bana'sını seçtim. Ben o zamana kadar ilk görüşte aşka da inanmıyordum. O an duygularını hafif ve rastgele bulmuştum. Belki de öyle bulmasaydım şu an seninle değil onunla konuşuyor oldurdum. Bir daha hiç bir duyguyu küçümsemeyeceğim. Kız gerçekten güzeldi ve gerçekten güzel bir ahlaka sahip görünüyordu. O zamana kadar aşağılık bir insan olmuştum. Dün her namazdan sonra tespihatlerimi yaptım, kalktıktan sonra da ilk işlerim namazım ve Kur'an oldu. Bir surenin anlamını okudum. Paragraf ve matematik testi aldım. Bu sabah 1 saat paragraf çözdüm. Umarım düzenli ders çalışmaya da başlamış olurum. Karşılıklı aşk gerçekten de varmış. Bu mektubu ne zamanki benliğine göndereceğim hala belirlemedim. Saat 18:17. Seni seviyorum. Peki sen kimleri seviyorsun. Umarım sana fazla zorluk çıkarmıyorumdur. Doğum günün kutlu olsun ömrüm. Nice mutlu doğum günlerine. Nice mutlu hissettiğin günlere. O kızı bir daha görebilecek miyim? İnstagramını almadığım için bana kızgın mısın yoksa beni takdir mi ediyorsun. Neyse. Bana borçlu olduğunu unutma ve bu yüzden mutlu ol, çok gül, çok güldür ve sev. Geçmişin